“Katilini seçmek zorundasın; ya takım elbiseli, kravatlı ve Fransız parfümü kokan biri, ya da sarıklı, cübbeli, sakallı ve elbisesi tozlu biri.”
Esad Düşerken, yalnızca bir iktidar hikâyesini değil; aynı zamanda bastırılmış hafızaları, saklı kimlikleri, mezhepsel kırılmaları ve dile getirilememiş itirazları gün yüzüne çıkarıyor.
Hafız Esad’ın kurduğu otoriter düzenin temellerinden 2024’te Beşşar Esad’ın süratle çöken rejimine uzanan yarım yüzyıllık süreç; iktidarın yalnızca silahın gölgesinde değil, dizi senaryolarından okul müfredatına, sanatçılardan propaganda aygıtlarına uzanan kapsamlı bir ideolojik kuşatma ile nasıl tahkim edildiğini gösteriyor.
Alevî kimliğinden Sünnî muhalefete; İran nüfuzundan Hizbullah’ın sahadaki rolüne, Dürzîlerden Ermenilere ve Kürtlere; Sednaya zindanlarından İsrail’in Suriye’nin derinliklerine uzanan nüfuzuna kadar genişleyen bir panoramada ülkenin kırılgan dengeleri bütün boyutlarıyla inceleniyor.
Bu eser, resmî anlatıların ötesine geçerek görgü tanıklıkları ve belgeler ışığında iktidarın nasıl inşa edildiğini, toplumsal gerçekliğin nasıl dönüştürüldüğünü, bir rejimin nasıl tarihe gömüldüğünü ve sonrasında yeni kurulan iktidarın karşılaştığı sorunları anlamak isteyenler için sarsıcı bir başvuru kaynağıdır.
“Katilini seçmek zorundasın; ya takım elbiseli, kravatlı ve Fransız parfümü kokan biri, ya da sarıklı, cübbeli, sakallı ve elbisesi tozlu biri.”
Esad Düşerken, yalnızca bir iktidar hikâyesini değil; aynı zamanda bastırılmış hafızaları, saklı kimlikleri, mezhepsel kırılmaları ve dile getirilememiş itirazları gün yüzüne çıkarıyor.
Hafız Esad’ın kurduğu otoriter düzenin temellerinden 2024’te Beşşar Esad’ın süratle çöken rejimine uzanan yarım yüzyıllık süreç; iktidarın yalnızca silahın gölgesinde değil, dizi senaryolarından okul müfredatına, sanatçılardan propaganda aygıtlarına uzanan kapsamlı bir ideolojik kuşatma ile nasıl tahkim edildiğini gösteriyor.
Alevî kimliğinden Sünnî muhalefete; İran nüfuzundan Hizbullah’ın sahadaki rolüne, Dürzîlerden Ermenilere ve Kürtlere; Sednaya zindanlarından İsrail’in Suriye’nin derinliklerine uzanan nüfuzuna kadar genişleyen bir panoramada ülkenin kırılgan dengeleri bütün boyutlarıyla inceleniyor.
Bu eser, resmî anlatıların ötesine geçerek görgü tanıklıkları ve belgeler ışığında iktidarın nasıl inşa edildiğini, toplumsal gerçekliğin nasıl dönüştürüldüğünü, bir rejimin nasıl tarihe gömüldüğünü ve sonrasında yeni kurulan iktidarın karşılaştığı sorunları anlamak isteyenler için sarsıcı bir başvuru kaynağıdır.