*2025 Emine Işınsu Roman Ödülü*
Bilinmeze Doğru, insanlık tarihinin bir ayıbını ve bizim geçmişimizin acı bir sayfasını, yerlerinden edilen milyonlar içinden bir ailenin dramını anlatıyor.
Yazarın, Türklüğün acılarını söylerken, millî ve dinî farklılıkları hem gören-gözeten, hem de aşan bir bakışı var. İnsanı insan olmak ortak paydasında harmanlayan aşkın gücünü vurguluyor. Bu da iyi bir yazarı müjdeliyor. ‒Prof. Dr. Belkıs Altuniş Gürsoy
Olay örgüsü itibarıyla yaşanan hayat kadar karmaşık, fakat okura yaşattığı duygu bakımından yurdundan kovulmuş bir toplumun bebeği Nevriye’nin gönlü kadar saf ve dupduru… Katerina diye bilinen Nevriye’nin kaderi, hangi coğrafyada olursa olsun devletsiz kalan Türk’ün trajedisidir.
İlk romanında bu derece üst seviyede bir kurguya imza atan yazardan birbirinden olgun daha nice eserler beklenebilir. Çünkü onda ve romanında, Safiye Erol’un ve Ciğerdelen’in ruhu yaşıyor. ‒Prof. Dr. Nâzım H. Polat
- yüzyılda Kırım Türklerinin yaşadığı acı olaylar… Düşman milletlerin fertleri arasında filizlenen derin ve dramatik aşklar… Göç esnasında yaşadığı travmayı atlatamayan Emin’in hikâyesi ise, romanın trajik sonunu hazırlaması ve esere psikolojik bir boyut kazandırması bakımından oldukça dikkat çekici… ‒Prof. Dr. Bilge Ercilasun
İmparatorluk topraklarını kaybederken yaşananlar Türk toplumunda bilinmiyor. Sanat eserlerine yansıtabilsek nesiller o kayıpları içlerinde duyarlardı. Yaşadıklarımızı anlatan insan hikâyeleri azdan az. Bilinmeze Doğru’yu okurken bu eksikliği de hatırlamak gerek. ‒Prof. Dr. İlber Ortaylı
Dönem filmi çekmek, dönem romanı yazmak çetin bir iştir. Yazılmış, anlatılmış tarihler eserin iskeletini kurmaya yardımcıdır. O hayatlar yaşanacaktır ki roman olsun. Hülya Başarangil Demir, ilk romanında bunu başarmış bir yazar olarak Bilinmeze Doğru ile edebiyat dünyamıza adım atıyor. ‒A. Yağmur Tunalı
*2025 Emine Işınsu Roman Ödülü*
Bilinmeze Doğru, insanlık tarihinin bir ayıbını ve bizim geçmişimizin acı bir sayfasını, yerlerinden edilen milyonlar içinden bir ailenin dramını anlatıyor.
Yazarın, Türklüğün acılarını söylerken, millî ve dinî farklılıkları hem gören-gözeten, hem de aşan bir bakışı var. İnsanı insan olmak ortak paydasında harmanlayan aşkın gücünü vurguluyor. Bu da iyi bir yazarı müjdeliyor. ‒Prof. Dr. Belkıs Altuniş Gürsoy
Olay örgüsü itibarıyla yaşanan hayat kadar karmaşık, fakat okura yaşattığı duygu bakımından yurdundan kovulmuş bir toplumun bebeği Nevriye’nin gönlü kadar saf ve dupduru… Katerina diye bilinen Nevriye’nin kaderi, hangi coğrafyada olursa olsun devletsiz kalan Türk’ün trajedisidir.
İlk romanında bu derece üst seviyede bir kurguya imza atan yazardan birbirinden olgun daha nice eserler beklenebilir. Çünkü onda ve romanında, Safiye Erol’un ve Ciğerdelen’in ruhu yaşıyor. ‒Prof. Dr. Nâzım H. Polat
- yüzyılda Kırım Türklerinin yaşadığı acı olaylar… Düşman milletlerin fertleri arasında filizlenen derin ve dramatik aşklar… Göç esnasında yaşadığı travmayı atlatamayan Emin’in hikâyesi ise, romanın trajik sonunu hazırlaması ve esere psikolojik bir boyut kazandırması bakımından oldukça dikkat çekici… ‒Prof. Dr. Bilge Ercilasun
İmparatorluk topraklarını kaybederken yaşananlar Türk toplumunda bilinmiyor. Sanat eserlerine yansıtabilsek nesiller o kayıpları içlerinde duyarlardı. Yaşadıklarımızı anlatan insan hikâyeleri azdan az. Bilinmeze Doğru’yu okurken bu eksikliği de hatırlamak gerek. ‒Prof. Dr. İlber Ortaylı
Dönem filmi çekmek, dönem romanı yazmak çetin bir iştir. Yazılmış, anlatılmış tarihler eserin iskeletini kurmaya yardımcıdır. O hayatlar yaşanacaktır ki roman olsun. Hülya Başarangil Demir, ilk romanında bunu başarmış bir yazar olarak Bilinmeze Doğru ile edebiyat dünyamıza adım atıyor. ‒A. Yağmur Tunalı